VASİYETNAMEYE DAİR BİLİNMESİ GEREKENLER
Vasiyet; bir kimsenin, kendisinin ölümünden sonra yapılmasını istediği ve yerine getirilmesi gereken beyanlarıdır. Bu beyanların kaleme alındığı metne ise vasiyetname denir. Bir başka değişle vasiyetnameler; miras bırakanın, yasal veya atanmış mirasçılarından biri veya üçüncü kişi lehine bir malvarlığı değerini vasiyetname ya da miras sözleşmesi yoluyla kazandırdığı ölüme bağlı tasarruftur.
GİRİŞ:
Vasiyet; bir kimsenin, kendisinin ölümünden sonra yapılmasını istediği ve yerine getirilmesi gereken beyanlarıdır. Bu beyanların kaleme alındığı metne ise vasiyetname denir. Bir başka değişle vasiyetnameler; miras bırakanın, yasal veya atanmış mirasçılarından biri veya üçüncü kişi lehine bir malvarlığı değerini vasiyetname ya da miras sözleşmesi yoluyla kazandırdığı ölüme bağlı tasarruftur. Bir alacak hakkı doğuran her türlü malvarlığı değeri vasiyetin konusu olabilir. Miras bırakanın üzerinde tasarruf etmediği kısım ise hali hazırdaki yasal mirasçılara kalacaktır. Vasiyetname meselesi her zaman insanların merak ettiği bir husus olmuştur. Özellikle Gaziantep gibi mal varlığının yüksek seyirlerde ilerlediği kentlerimizde daha sık düzenlenen vasiyetnamelerin birçok düzenleme tarzı ve yazılırken dikkat edilmesi gereken noktaları vardır. Vasiyetnamenizin daha elverişli ve hukuki temeli sağlam bir vasiyetname olmasını istiyorsanız vasiyetnamenizi bir avukata yazdırmanız daha sağlıklı olacaktır. Bugünkü yazımızda herkes tarafından merak edilen vasiyetnamelerin hangi tarzda düzenlenebileceğini, vasiyetname yazılırken dikkat edilmesi gereken hususları ve daha birçok detayı birlikte inceleyeceğiz.
VASİYETNAME TÜRLERİ:
Vasiyet yapabilmek için ayırt etme gücüne sahip ve on beş yaşını doldurmuş olmak gerekir. Vasiyet, resmi şekilde veya miras bırakanın el yazısı ile ya da sözlü olarak yapılabilir.
- Resmi Vasiyetname:
Resmi vasiyetname, NOTERDE iki tanığın katılmasıyla resmi memur tarafından düzenlenir. Resmi memur, sulh hâkimi, noter veya kanunla kendisine bu yetki verilmiş diğer bir görevli de olabilir. Resmi vasiyetname düzenlenlenirken devlet hastanesinden doktor veya heyet raporu alınması veya alınmaması vasiyetnamenin geçerlilik şartı değildir. Noter rapor almadan da bu işlemi yapabilir ancak düzenleyeceğimiz vasiyetnamenin daha sağlam ve iptal edilebilirliliği zor olan bir vasiyetname olmasını istiyorsanız doktor veya heyet raporu almanız tavsiye olunur. Bunun yanı sıra 65 yaş üstündeki bireyler vasiyetname düzenleyecekse akıl sağlığının yerinde olduğuna dair mutlaka doktor ve heyet raporu almalıdır. Ayrıca şunu da söylemekte fayda görüyoruz; devlet hastanelerinden alınan doktor veya heyet raporlarının ömrü bir günlüktür. Yani raporu aldığımız gün Gaziantep’teki herhangi bir notere giderek resmi vasiyetnameyi düzenlememiz gerekmektedir.
Aşağıdaki kişiler vasiyetnamenin yapılmasına memur veya tanık olarak katılamazlar;
- Fiil ehliyeti bulunmayanlar
- Bir ceza mahkemesi kararıyla kamu hizmetinden yasaklılar
- Okur yazar olmayanlar
- Miras bırakanın eşi, üstsoyu ve altsoy kan hısımları, kardeşleri ve bu sayılan kişilerin eşleri hiçbir şekilde memur veya tanık sıfatıyla noterde vasiyetname düzenlenirken tanık sıfatıyla bulunamazlar.
Ayrıca; resmî vasiyetnamenin düzenlenmesine katılan memura ve tanıklara, bunların üstsoy ve altsoy kan hısımlarına, kardeşlerine ve bu kişilerin eşlerine o vasiyetname ile kazandırmada bulunulamaz.
Miras bırakan, arzularını resmi memura bildirir. Bunun üzerine memur, vasiyetnameyi yazar veya yazdırır ve okuması için miras bırakana verir. Vasiyetname, miras bırakan tarafından okunup imzalanır. Memur, vasiyetnameyi tarih koyarak imzalar. Vasiyetnamede tarihin belirtilmesi çok önemlidir. Vasiyetnameye imza ve tarih konulduktan hemen sonra miras bırakan, vasiyetnameyi okuduğunu, bunun son istek ve arzularını içerdiğini memurun huzurunda iki tanığa beyan eder. Tanıklar, bu beyanın kendi önlerinde yapıldığını ve miras bırakanı tasarrufa ehil gördüklerini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalar. Vasiyetname içeriğinin tanıklara bildirilmesi zorunlu değildir. Daha sonra resmi vasiyetnameyi düzenleyen memur, vasiyetnamenin aslını miras bırakan vefat edene kadar noterde saklamakla yükümlüdür.
Miras bırakan vasiyetnameyi bizzat okuyamaz veya imzalayamazsa (örneğin, miras bırakan görme engelli olabilir veyahut okur yazar değildir), memur vasiyetnameyi iki tanığın önünde ona okur ve bunun üzerine miras bırakan vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan eder. Bu durumda tanıklar, hem miras bırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını ve onu tasarrufa ehil gördüklerini; hem vasiyetnamenin kendi önlerinde memur tarafından miras bırakana okunduğunu ve onun vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan ettiğini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalarlar.
- El Yazılı Vasiyetname:
El yazılı vasiyetname ise hiçbir notere veya tanığa gerek olmaksızın miras bırakanın kendi hür iradesiyle vasiyetini metne dökmesinden ibarettir. El yazılı vasiyetname, ulaşması gerekmeyen tek taraflı bir işlemdir. Yani muris bu yazdığı vasiyetnameyi birilerine ulaştırmak zorunda değildir.
El yazılı vasiyetnamenin yapıldığı yıl, ay ve gün gösterilerek başından sonuna kadar miras bırakanın el yazısıyla yazılmış ve imzalanmış olması zorunludur. El yazılı vasiyetname, saklanmak üzere açık veya kapalı olarak notere, sulh hâkimine veya yetkili memura bırakılabilir.
- C) Sözlü Vasiyetname:
Miras bırakan; yakın ölüm tehlikesi, ulaşımın kesilmesi, hastalık, savaş gibi olağanüstü durumlar yüzünden resmî veya el yazılı vasiyetname yapamıyorsa, sözlü vasiyet yoluna başvurabilir. Bunun için miras bırakan, son arzularını orada bulunan iki tanığa anlatır ve onlara bu beyanına uygun bir vasiyetname yazmaları veya yazdırmaları görevini yükler. Resmî vasiyetname düzenlenmesinde okur yazar olma koşulu dışında, tanıklara ilişkin yasaklar, sözlü vasiyetteki tanıklar için de geçerlidir. Yani sözlü vasiyetnamede okur yazar olmayanlar da tanık olabilecektir fakat resmi vasiyetnamedeki diğer yasaklı kişiler sözlü vasiyetnamede de yasaklı olmaya devam edecektir.
Miras bırakan tarafından görevlendirilen tanıklardan biri, kendilerine beyan edilen son arzuları el yazılı vasiyetnamedeki gibi yer, yıl, ay ve günü de belirterek hemen yazar, bu belgeyi imzalar ve diğer tanığa imzalatır. Yazılan belgeyi ikisi birlikte vakit geçirmeksizin bir sulh veya asliye mahkemesine verirler ve miras bırakanı vasiyetname yapmaya ehil gördüklerini, onun son arzularını olağanüstü durum içinde kendilerine anlattığını hâkime beyan ederler.
Tanıklar, daha önce bir belge düzenlemek yerine, vakit geçirmeksizin mahkemeye başvurup yukarıdaki hususları beyan ederek miras bırakanın son arzularını bir tutanağa geçirtebilirler. İşte bu sebeptendir ki; sözlü vasiyetnamede tanıkların okur yazar olması şart değildir.
Sözlü vasiyetname yoluna başvuran kimse askerlik hizmetinde bulunuyorsa teğmen veya daha yüksek rütbeli bir subay ülke sınırları dışında seyreden bir ulaşım aracında bulunuyorsa, o aracın sorumlu yöneticisi; sağlık kurumlarında tedavi edilmekteyse, sağlık kurumunun en yetkili yöneticisi hâkim yerine geçer.
Miras bırakan için sonradan diğer şekillerde vasiyetname yapma olanağı doğarsa, bu tarihin üzerinden bir ay geçince sözlü vasiyet hükümden düşer. Yani diğer şekillerde vasiyet yapabilme olanağı doğmasına rağmen bir ay içerisinde yapılan bu sözlü vasiyetnameyi el yazılı ya da resmi vasiyetnameye çevirmezsek yaptığımız sözlü vasiyetnamenin hiçbir hükmü kalmayacaktır.
VASİYETNAME ÇEŞİTLERİ:
- Belirli Mal Vasiyetnamesi: Belirli mal deyiminin kapsamına sadece terekeye dahil cismani varlığı olan mallar değil aynı zamanda fikri ve sınai mülkiyet hakları da girer. Miras açıldığında belirli mal terekede mevcut değilse vasiyeti ifa borcu sona erer.
- Alacak Vasiyetnamesi: Miras bırakanın sahip olduğu alacak hakkını vasiyet etmesidir. Vasiyet edilen alacak, miras açıldığında doğrudan iktisap olunmaz. Vasiyet alacaklısı sadece bu alacağın kendisine temlikini mirasçılardan talep hakkına sahip olur.
- Borçtan Kurtarma Vasiyetnamesi: Miras bırakan, vasiyet alacaklısını kendisine olan borcundan ibra edebileceği gibi vasiyet borçlusuna, vasiyet alacaklısının kendisine veya üçüncü şahıslara olan borcundan kurtarılmasını yükleyebilir.
- İntifa Vasiyetnamesi: Miras bırakan, terekesinin tamamı veya bir kısmının yahut terekesindeki bir mal üzerinde intifa hakkını vasiyet edebilir. Miras bırakanın şahsına bağlı olan bu intifa hakları, onun ölümü ile sona erer.
- İrat Vasiyetnamesi: Miras bırakan, mirasçılara belli zamanlarda düzenli olarak belli miktarda para ödemelerini emretmiş ise bir irat vasiyeti söz konusu olabilir.
- İnfak Vasiyetnamesi: Vasiyet alacaklısının tahsili, otel, ameliyat masraflarının karşılanması gibi vasiyetler bu gruba girer.
- Organ ve Doku Vasiyetnamesi: Bir kimse öldükten sonra, başkasının tedavisi amaçlı da olsa cesedinden organ ve doku alınması yakınlarının muvafakatine bağlıdır. Böylece bir kimse, ölümünden sonra cesedinden organ ve doku alınmasını cesedin bilimsel amaçlarla kullanımını vasiyet yoluyla düzenleyebilecektir.
- Alt Vasiyetnamesi: Muris, belirli mal vasiyetinde bulunduğu kişiye ayrıca bir yükümlülük getirerek bu mal varlığının içinden bir başkasına da bir şeyler vermesini istiyorsa alt vasiyet söz konusudur. Örneğin saatlerimi A alsın, içinde Rolex olanları B’ye versin tarzında bir vasiyet alt vasiyettir.
- Ön Vasiyetnamesi: Kişinin zaten yasal mirasçısı olan kişiye ayrıca belirli mal bırakmasıdır. Bu durumda kişi, yasal mirasçılığı reddetse bile lehine bırakılan belirli malı alabilir.
İ) Mirastan Çıkarma (Iskat) Vasiyetnamesi: Mirastan çıkarma vasiyetnamesi düzenlemenin belli şartları vardır. Aşağıdaki durumlarda miras bırakan, ölüme bağlı bir tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilir:
- Mirasçı, miras bırakana veya miras bırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse,
- Mirasçı, miras bırakana veya miras bırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse.
Mirasçılıktan çıkarılan kimse, mirastan pay alamayacağı gibi; tenkis davası da açamaz. Çünkü mirastan çıkarılan kişinin saklı payı kalmaz. Miras bırakan başka türlü tasarrufta bulunmuş olmadıkça, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payı, o kimse miras bırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa miras bırakanın yasal mirasçılarına kalır. Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin altsoyu, o kimse miras bırakandan önce ölmüş gibi saklı payını isteyebilir.
Mirasçılıktan çıkarma, miras bırakan ancak buna ilişkin tasarrufunda çıkarma sebebini belirtmişse geçerlidir. Vasiyetnamede mirastan çıkarma sebebi mutlaka belirtilmelidir. Mirasçılıktan çıkarılan kimse itiraz ederse, belirtilen sebebin varlığını ispat, çıkarmadan yararlanan mirasçıya veya vasiyet alacaklısına düşer. Sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir; ancak, miras bırakan bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü açık bir yanılma yüzünden yapmışsa, çıkarma geçersiz olur.
VASİYETNAMEDEN DÖNME VE İPTALİ:
Miras bırakan, vasiyetname için kanunda öngörülen şekillerden birine uymak suretiyle yeni bir vasiyetname yaparak önceki vasiyetnameden her zaman dönebilir. Vasiyetnamenin tamamından dönebileceği gibi bir kısmından da dönülebilir. Miras bırakan, yok etmek suretiyle de vasiyetnameden dönebilir. Ayrıca kaza sonucunda veya üçüncü kişinin kusuruyla yok olan ve içeriğinin aynen ve tamamen belirlenmesine olanak bulunmayan vasiyetname de hükümsüz kalacaktır. Fakat bu kayıptan dolayı miras bırakanın tazminat isteme hakkı saklıdır. Miras bırakan, önceki vasiyetnamesini ortadan kaldırmaksızın yeni bir vasiyetname yaparsa, kuşkuya yer bırakmayacak surette önceki vasiyetnameyi tamamlamadıkça, sonraki vasiyetname onun yerini alır. Belirli mal bırakma vasiyeti de, vasiyetnamede aksi belirtilmedikçe, miras bırakanın sonradan o mal üzerinde bu vasiyetle bağdaşmayan başka bir tasarrufta bulunmasıyla ortadan kalkar. Fakat vasiyetnameler birbirini tamamlar nitelikteyse her biri dikkate alınır.
Aşağıdaki sebeplerle ölüme bağlı bir tasarrufun iptali için dava açılabilir:
- Tasarruf miras bırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa,
- Tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa,
- Tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlâka aykırı ise,
- Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa.
İptal davası açma hakkı, davacının tasarrufu, iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve herhâlde vasiyetnamelerde açılma tarihinin (vasiyetnameler miras bırakanın ölümünden sonra sulh hukuk mahkemesine verilir. Vasiyetname 1 ay içerisinde hâkim tarafından açılır ve bilinen bütün mirasçılara çağrı işlemi yapılır.), diğer tasarruflarda mirasın geçmesi tarihinin üzerinden, iyiniyetli davalılara karşı on yıl, iyiniyetli olmayan davalılara karşı yirmi yıl geçmekle düşer. Bu süreçte bilmediğiniz noktalarda avukatınıza danışmanız tavsiye olunur.
Haklarımızın temini için hak arayış sürecini iyi bilmek gerekir o yüzden, Gaziantep’te bulunan hukuk büromuzda, daha detaylı bilgiler sunmak bakımından siz değerli müvekkillerimizi bekliyor olacağız. Bu konuyla alakalı daha kapsamlı bir hukuki danışmanlık almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.