ÖN VASİYETNAME NEDİR VE NASIL YAZILIR?

Vasiyet, miras bırakanın yasal veya atanmış mirasçılarından biri veya üçüncü kişi lehine bir malvarlığı değerini vasiyetname ya da miras sözleşmesi yoluyla kazandırdığı ölüme bağlı tasarruftur. Bir alacak hakkı doğuran her türlü malvarlığı değeri vasiyetnamenin konusu oluşturabilir. Gaziantep gibi büyük kentlerimizde miras meseleleri daha yoğun olarak gündem olduğundan ötürü vasiyetname düzenlemelerine daha çok sık rastlanmaktadır. Vasiyetname düzenleme hususu akılları karıştıran hep merak konusu olmuş bir meseledir. Bugünkü yazımızda herkes tarafından merak edilen ön vasiyetnameye dair bilinmeyenleri ve daha birçok detayı birlikte inceleyeceğiz.

ÖN VASİYETNAME NEDİR VE NASIL YAZILIR?

ÖN VASİYETNAME NEDİR VE NASIL YAZILIR?

GİRİŞ:

Vasiyet, miras bırakanın yasal veya atanmış mirasçılarından biri veya üçüncü kişi lehine bir malvarlığı değerini vasiyetname ya da miras sözleşmesi yoluyla kazandırdığı ölüme bağlı tasarruftur. Bir alacak hakkı doğuran her türlü malvarlığı değeri vasiyetnamenin konusu oluşturabilir. Gaziantep gibi büyük kentlerimizde miras meseleleri daha yoğun olarak gündem olduğundan ötürü vasiyetname düzenlemelerine daha çok sık rastlanmaktadır. Vasiyetname düzenleme hususu akılları karıştıran hep merak konusu olmuş bir meseledir. Bugünkü yazımızda herkes tarafından merak edilen ön vasiyetnameye dair bilinmeyenleri ve daha birçok detayı birlikte inceleyeceğiz.

ÖN VASİYETNAME NEDİR?

Miras bırakan, ölümünden sonra olmak üzere, bir kişiye, bir mal, hak veya başka bir malvarlığı avantajı bırakmak isteyebilir. Bunu vasiyetname düzenleyerek yapar. Ön vasiyet dediğimiz şey, miras bırakanın, yasal veya atanmış mirasçısı lehine miras payı dışında bir malvarlığı değerini bırakmasıdır. Örneğin; miras bırakanın kızına, yasal miras hakkının dışında buna ek olarak Gaziantep’teki yazlığını vasiyet etmesi ön vasiyet niteliğinde bir tasarrufa örnek teşkil eder. Ancak, mirasçı lehine ön vasiyetin söz konusu olabilmesi için miras bırakanın lehine vasiyet tasarrufunda bulunduğu mirasçısına miras hissesi dışında bir kazandırmada bulunma amacı olmalıdır. Böyle bir amaç yoksa ön vasiyetnameden bahsedemeyiz.

Miras bırakanın yasal veya atanmış mirasçısı lehine, MİRAS PAYI DIŞINDA yaptığı bu kazandırma aracılığıyla lehtar kılınan mirasçı, vasiyeti yerine getirmekle yükümlü olan kişiye karşı ileri sürebileceği, mirasçılık sıfatından bağımsız bir talep hakkı elde etmiş olur. Bu şekilde ön vasiyette, lehine vasiyet yapılmış olan mirasçının talep hakkı, mirasçılık sıfatından bağımsızdır.

Sadece sağ olan kişilere karşı değil “tam ve sağ doğmak koşuluyla” cenin lehine de ön vasiyetname yapılabilir. Bunun önünde herhangi bir yasal engel yoktur. Tüzel kişi lehine vasiyette tüzel kişinin, vasiyetin geçişi anında kişiliğini kazanmış kurulmuş bir tüzel kişi olması şarttır. Miras bırakanın lehine vasiyet öngörülen kişinin kim olduğunu açıkça belirtmesi gerekir. Açıkça belirtilmese dahi Bu kimsenin nasıl belirleneceğine ilişkin açık kriterler konulması halinde, bu yolla yapılan belirlemenin de yeterli olduğu kabul edilmektedir. Ayrıca birden fazla mirasçı lehine ön vasiyet yapılması da mümkündür.

Vasiyet lehtarı (vasiyetten faydalanacak kişi) miras bırakandan önce ölmüşse veya vasiyet lehtarı vasiyeti reddederse, tasarruftan aksi anlaşılmadıkça, vasiyeti yerine getirme yükümlülüğü vasiyet yükümlüsünün yararına olacak şekilde ortadan kalkar.

Vasiyetin konusunu oluşturan tereke malının terekede bulunmaması, malın başkasına bağışlanması, satılması gibi, miras bırakanın sağlığında yapmış olduğu bir hukuki işlemler söz konusu olabilir. Bu halde eğer miras bırakan vasiyetname yaparak terekede mevcut olan mala ilişkin vasiyette bulunmuş ve daha sonra ilgili mal üzerinde tasarruf işlemini yapmışsa miras bırakanın vasiyetnameden dönmüş olduğunun kabulü gerekir.

Ön vasiyette, lehine miras payı dışında bir malvarlığı avantajına ilişkin kazandırmada bulunulan yasal veya atanmış mirasçı, mirasçı olması dolayısıyla tereke borçlarından dolayı diğer mirasçılarla birlikte müteselsil olarak borçlu olacaktır. Ancak dikkat edilirse bu halde müteselsil borçluluk durumu, ilgili mirasçı lehine yapılan vasiyetten kaynaklanmaz. Çünkü yasal mirasçılar zaten tereke borçlarından dolayı diğer mirasçılarla birlikte müteselsil olarak borçludur. Bu ayrıma dikkat etmek gerekmektedir.

Yasal veya atanmış mirasçının, vasiyet aracılığıyla, lehine olarak yapılan kazandırma sebebiyle, terekenin borçlarından diğer mirasçılarla birlikte müteselsil olarak sorumlu olması bakımından bir ağırlaşma da söz konusu değildir. Ancak ön vasiyet aracılığıyla lehine miras payı dışında bir malvarlığı avantajına ilişkin talep hakkı tesis edilen mirasçının mirası reddetmesi halinde AĞIRLAŞMA söz konusu söz konusu olabilir. Çünkü artık mirasçı, miras bırakanın borçlarından sorumlu olmayacak ve fakat ön vasiyetle kendisi lehine yapılan kazandırmanın yerine getirilmesini, vasiyeti yerine getirmekle yükümlü kişi veya kişilere karşı ileri sürebilecektir. Yani ön vasiyetnameden yararlanacak kişi mirası reddettiği halde, ön vasiyeti yerine getirmekle yükümlü olan kişi veya kişilerden vasiyetin gereğinin yerine getirilmesini talep edebilecek ve onun miras bırakanın borçlarından sorumlu olacaktır.

Ön vasiyetin; Lehine vasiyet öngörülen kişi, Vasiyeti yerine getirmekle yükümlü kılınan kişi ve Vasiyetin konusu olmak üzere üç unsuru vardır.

Bunun yanı sıra; eğer vasiyetin konusunu oluşturan husus bölünemeyen nitelikte ise, ilgili hususun bütün vasiyet lehtarlarına birlikte kazandırılması gerekir.

Vasiyeti yerine getirme görevlisi hususuna gelecek olursak; Ön vasiyeti yerine getirmekle yükümlü olan kişinin kim olduğu belirlenmişse belirlenen kişi görevi yerine getirecektir eğer belirlenmemiş değilse, bütün mirasçılar vasiyeti yerine getirmekle yükümlü sayılırlar.

Miras bırakan tarafından atanmış bir vasiyeti yerine getirme görevlisinin bulunduğu hâllerde, vasiyet lehtarı görevi olması dolayısıyla vasiyeti yerine getirme görevlisine başvurabilir. Bu halde önemli olan husus, vasiyeti yerine getirme görevlisinin, yükümlülüğün “borçlusu” olmamasıdır. Ondan bağımsızdır. Vasiyeti yerine getirmekle yükümlü olan kişi mirası veya vasiyet alacağını reddetmiş ya da miras bırakandan önce ölmüş yahut mirastan yoksun kalmış olsa bile, vasiyet yürürlükte kalır.

Ön vasiyetin konusunu, mal vasiyeti, alacak vasiyeti, ibra vasiyeti, irat vasiyeti, infak vasiyeti, intifa ve rehin dışında diğer bir sınırlı ayni hak vasiyeti, sigorta vasiyeti ve buna benzer şeyler oluşturabilir. Yani ön vasiyetnamenin konusu sınırlı sayıda değildir. Vasiyetin konusunun da seçimlik vasiyet dışında bizzat miras bırakan tarafından AÇIKÇA belirlenmesi gerekir.

Ön vasiyetin ivazsız olması esastır ama bununla birlikte, vasiyetin bir miras sözleşmesi içinde yer aldığı durumlarda, miras bırakanın ölümünden sonra yerine getirilmesi talep edilebilecek bu malvarlığı avantajına karşılık bir ivaz alması da mümkündür. Keza, miras bırakan ister vasiyetname ister miras sözleşmesi içinde yer alsın, belli bir ivaz karşılığında bir malvarlığı avantajının kendisine sağlanmasını talep etme hakkını bir kimseye kazandırmış olabilir. Örneğin, miras bırakanın, yakın arkadaşının ne zamandır kiralamak istediği Gaziantep’teki bir yazlık evin, yılın belli dönemlerinde ödenecek belli bir kira bedeli karşılığında, mirasçılar tarafından arkadaşına kiralanmasını vasiyet etmesinde durum böyledir.

ÖN VASİYETNAME NEREDE VE NASIL DÜZENLENİR?

Bu vasiyetname, noter, noter yetkisine sahip mahkeme, yazı işleri müdürü, sulh hâkimi ya da yetkili memur tarafından hazırlanır. Bu nedenle, bu vasiyetname türünde, vasiyetçinin son arzuları, kesin ve açık bir şekilde, belirsiz noktalar giderilerek yazılır. Vasiyetçi, bizzat kendisi de son arzularını yazarak, iki tanık huzurunda resmi memura yazılı bir şekilde iletebilir. Vasiyetnamenizi daha sağlam yapmak için devlet hastanelerinden sağlık raporu alıp vasiyetnameyi düzenletmeniz tavsiye olunur. Eğer ki vasiyetname düzenleyecek kişi 65 yaşından büyük ise zaten sağlık raporu alması zorunludur. Devlet hastanelerinden aldığımız sağlık raporlarının ömrü 1 gündür. Yani sağlık raporunu aldığınız gün içerisinde en yakın noterliğe gidip vasiyetnameyi düzenlemeniz gerekmektedir. Genelde bu vasiyetnameler noterlerde düzenlenmektedir. Ayrıca vasiyetname düzenleyecek şahsın 3 adet vesikalık fotoğrafı lazımdır. Notere giderken fotoğraflarınızı yanınızda götürmeyi unutmayınız. Bilmediğiniz noktalarda avukatınıza danışınız. Süreci, uzman bir avukatın fikirleri doğrultusunda ilerletmek daha faydalı olacaktır.

Dediğimiz gibi; vasiyetnameyi hazırlayan yetkili merci uygulamada genellikle noterlerdir. Noterlerin vasiyetname hazırlamaları durumunda veya Noterlere muhafaza amacıyla el yazılı vasiyetname verildiği durumlarda, Noterler bu durumu vasiyetçinin bağlı bulunduğu nüfus müdürlüğüne bildirmesi gerekmektedir. Bu bildirim üzerinde nüfus müdürlüğü tarafından vasiyetçinin nüfus kayıtlarına vasiyeti bulunduğu şerhi koyulacaktır. Böylelikle, vasiyetçinin ölümü halinde bu durumdan ilk olarak haberdar olacak olan nüfus müdürlüğü, vasiyetçinin ölümünü derhal vasiyeti elinde bulunduran Notere bildirecektir. Bu bildirimi alan Noter de, muhafaza ettiği vasiyetnameyi vasiyetçinin nüfus kayıtlarında görülen son yerleşim yeri Cumhuriyet Savcılığına gönderir. Savcılık da vasiyetnameyi tevzi kanalı ile açılması amacıyla ilgili Sulh Hukuk Hâkimine tevdi eder. Sulh hukuk hâkimi de vasiyetnameyi okuyup vasiyet düzenleyen kişinin çocuklarına tebliğ edecektir. İtiraz etmek isteyen çocuklar itiraz edecek etmek isteyen yoksa da süreç ona göre ilerleyecektir. İtiraz etme süreleri hususuna gelecek olursak; Davacının ön vasiyetnameyi, iptal sebebini, kendisinin hak sahibi olduğunu öğrenmeden itibaren bir yıllık hak düşürücü sürede iptal davasını açmalıdır. İptal davası açma hakkı her halde vasiyetname açılma tarihi üzerinden iyi niyetli davalılara karşı on yıllık süre geçmekle düşer.

BU SÜREÇTE AVUKATIN ÖNEMİ NELERDİR?

Vatandaşlarımız bazen haklarının neler olduğunu ve ne biçimde kullanacaklarını bilemezler. Bu çok normaldir. Bu eksiği gidermek bakımından ön vasiyetname düzenleme sürecinde bir avukatın hukuki bilgisinden yararlanmak lehe olan sonuca ulaşmanız açısından daha sağlıklı olacaktır. Zira bu süreç, vasiyetname düzenlemekle son bulmuyor. Vasiyetnameyi düzenlemenin yanı sıra sürecin takibatı da önemlidir. O yüzden bir avukat aracılığıyla süreci yönetmek daha iyi olacaktır.

Haklarımızın temini için hak arayış sürecini iyi bilmek gerekir o yüzden, Gaziantep’te bulunan hukuk büromuzda, daha detaylı bilgiler sunmak bakımından siz değerli müvekkillerimizi bekliyor olacağız. Bu konuyla alakalı daha kapsamlı bir hukuki danışmanlık almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

 

Tepkiniz Nedir?

like
0
dislike
0
love
0
funny
0
angry
0
sad
0
wow
0