TAZMİNAT HUKUKUNA GENEL BİR BAKIŞ

Kentleşmenin, sanayileşmenin, ticaretin ve insani ilişkilerin çok yüksek olduğu günümüz dünyasında kişiler bazen bilerek veya bilmeyerek karşı tarafa zarar verebilmekte ve bunun sonucunda zarar gören taraf dava yoluyla zararını tazmin etmek istemektedir.

TAZMİNAT HUKUKUNA GENEL BİR BAKIŞ

TAZMİNAT HUKUKUNA GENEL BİR BAKIŞ

Kentleşmenin, sanayileşmenin, ticaretin ve insani ilişkilerin çok yüksek olduğu günümüz dünyasında kişiler bazen bilerek veya bilmeyerek karşı tarafa zarar verebilmekte ve bunun sonucunda zarar gören taraf dava yoluyla zararını tazmin etmek istemektedir. Hak ve menfaatlerimizin korunması bakımından çok önemli bir konu olan Tazminat hukuku; bireylerin uğramış olduğu hak kayıplarının dava yolu ile giderilmesini sağlamaya yönelik ortaya çıkmış bir hukuk dalıdır. Tazminat hukukunun iki türü vardır. Bunlardan ilki olan maddi tazminatı, kişilerin malvarlığı üzerinde meydana gelen eksilmenin giderilmesi olarak tanımlayabiliriz. Manevi tazminat ise ekonomik değer taşımayan daha çok kişilik haklarını ilgilendiren tazminat türüdür. İnsanların olaylar karşısında duyduğu elem, acı, üzüntü veya psikolojik çöküntü gibi nedenler manevi tazminatın konusunu oluşturmaktadır. Bugünkü yazımızda herkes tarafından merak edilen tazminat hukuku konusunun neleri kapsadığını, haklarımızın veya yükümlülüklerimizin neler olduğunu ve buna benzer birçok detayı inceleyeceğiz.

 

MADDİ TAZMİNAT:

Yukarıda da belirttiğimiz gibi maddi tazminatın konusunu mal varlığındaki azalmalar oluşturmaktadır. Zarar verenin eyleminden veya işleminden dolayı ekonomik anlamda zarara uğrayan kişi bu zararını maddi tazminat davası açmak suretiyle giderebilme imkanına sahiptir.

 

MANEVİ TAZMİNAT:

Manevi tazminat ise yine yukarıda deklare ettiğimiz gibi zara verenin eyleminden veya işleminden kaynaklı zarar görenin elem, keder, acı ve üzüntü gibi duygular içine girmesidir. Zarar gören, bu durumun getirdiği psikolojik bunalımı manevi tazminat davası açmak suretiyle tazmin edip bir nebze de iç huzura ulaşmak istemektedir.

Gaziantep’te yaşanan tazminat meselelerine baktığımız zaman aslında birçok maddi tazminat davasının beraberinde manevi tazminat davasının da olduğunu görüyoruz. Bu durum bize maddi zararın olduğu çoğu olayda aslında bağlantılı olarak manevi zararın da olduğunu göstermektedir.

TAZMİANATTAN İNDİRİM SEBEPLERİ:

Tam tazmin ilkesinin katı bir biçimde uygulanması bazı hakkaniyetsiz ve sert sonuçlar doğurabilmektedir. Kanun koyucu bunu öngörmüş olacak ki tazminat davalarında bazı indirim sebeplerini düzenlemiştir. Kanun koyucunun bu yola başvurması isabetli olmuştur. Zira zarar görenin zararını tanzim edelim derken zarar vereni hakkaniyetsiz bir şekilde başka bir zarara uğratmak hukuk düzenine yakışmaz. İndirim sebepleri, zarar görene ileri sürülebileceği gibi zarar gören öldüğünde onun mirasçılarına karşı da ileri sürülebilir. Şimdi bu indirim sebeplerini inceleyelim;

 

  1. A) Kusur sorumluluğunda zarar verenin kusurunun ağırlığı veya hafifliği;

Kusur sorumluluğunda zarar vereninin kusurunun ağırlığı veya hafifliğinin herhangi bir farkı yoktur. Bir başka değişle, zarar veren verdiği zararı ne olursa olsun herhalde ödemek zorundadır. FAKAT sözleşme dışı sorumlulukta, özellikle haksız fiil yani kusur sorumluluğunda zarar verenin kusurunun hafif olması halinde adalet ve hakkaniyet duyguları gereği hâkim ona göre tazminata hükmeder.

 

  1. B) Zarar görenin rızası;

Zarar gören, zarara sebep olan fiile daha önceden rıza göstermiş olabilir. Yalnız burada dikkat edilmesi gereken şey şudur; buradaki rızadan kastımız, hukuka ve ahlaka uygun bir şekilde verilen rızadır. Hukuka uygun bir biçimde verilen rıza hallerinde ise tazminatta indirim değil, herhangi bir tazminat ödenmez. Bu farkı iyi bilmemiz gerekmektedir.

 

  1. C) Zarar görenin ortak veya kişisel kusuru;

Ortak kusur, tazminat sorumluluğunda bir indirim sebebi olarak düzenlenmiştir. Ortak kusur halinde hâkim, tazminatı indirebileceği gibi eğer zarar görenin kusuru çok ağır ise tazminatı tamamen kaldıra da bilir. Burada hâkimin takdir yetkisi mevcuttur. Zarar gören %100 kusurlu ise hiçbir tazminat alamayacaktır.

 

  1. D) Tazminat kararı sonucunda zarar verenin ekonomik durumunun kötüleşecek olması;

Tazminat yükümlüsü; zarara hafif kusuru ile sebep olur, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim tazminatın bir kısmını indirebilir. Hâkim indirim yapmak zorunda değildir.

 

  1. E) Diğer sebepler;

TBK m. 51/1’e göre “Hakim…. Tazminatın kapsamını durumun gereğini göz önüne alarak belirler” denilmekten. Yani aslında baktığımız zaman tazminat sorumluluğunda indirime gidilme noktasında sınırlı sayıda sebep yoktur. Hâkim indirim sebeplerini somut olayı göz önünde bulundurarak hakkaniyete uygun bir biçimde belirleyecektir.

 

 

TAZMİNAT DAVASI TÜRLERİ:

Tazminat davası; maddi ve manevi yönden zarara uğramış kişinin bu zarara sebep olan kişiye yönelik açmış olduğu davadır. Tazminat davalarının birçok farklı türü bulunmaktadır. Şimdi bunları irdeleyeceğiz.

 

  • Kıdem tazminatı sebebiyle açılan tazminat davaları
  • Haksız yakalama, gözaltı ve tutuklama durumları nedeniyle açılan tazminat davaları
  • Boşanma davası sebebiyle istenilen maddi ve manevi tazminat davaları
  • Meslek hastalıkları nedeniyle açılan tazminat davaları
  • Trafik kazası neticesinde açılan tazminat davaları
  • İş güvencesinden dolayı açılan tazminat davaları
  • Kişilik haklarının ihlali nedeniyle açılan tazminat davaları
  • Doktorun hatalı veya haksız uygulamalarından kaynaklanan zararların temini için açılan tazminat davaları
  • Sözleşme ihlalinden doğan tazminat davaları ve buna benzer daha sayamadığımız birçok tazminat türü vardır.

 

SÜRELER VE ZAMANAŞIMI:

Tazminat davalarında genel zamanaşımı süresi; zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl ve herhalde fiilin işlendiği tarihten itibaren 10 yıldır. Bu sürelerin geçmesiyle birlikte zararlarımızı tazmin etme hakkımız zamanaşımına uğrayacaktır.

  • Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan tazminat davaları, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içerisinde zamanaşımına uğramaktadır.
  • Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında ise zamanaşımı süresi 2 yıldır. Zarar görenin, zararı ve haksız eylemi işleyen ile tazminat sorumluluklarını öğrendiği günden başlayarak 2 yılda zamanaşımına uğramaktadır.
  • Tazminatın sebebi olan fiilin suç teşkil etmesi halinde ise belli bir zamanaşımı süresi yoktur. Bu tarz tazminat davası türlerinde zamanaşımı süreleri; konusu suç teşkil eden eylemin ceza zamanaşımı süresine bakılarak

Müteselsil sorumlulardan birisine karşı kesilen zamanaşımı diğerine karşı da kesilir.

 

TAZMİNAT DAVALARINDA YETKİLİ VE GÖREVLİ MAHKEME:

Maddi ve manevi tazminat davalarında yetkili mahkeme davalının ikametgâhın bulunduğu yer mahkemesidir. Davalı tüzel kişi ise yetkili mahkeme; tüzel kişinin merkezinin olduğu yer mahkemesidir.

Sözleşmeden doğan maddi ve manevi tazminat davaları, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.

Haksız fiilden doğan maddi ve manevi tazminat davalarında ise, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.

Maddi ve manevi tazminat davalarında görevli mahkeme ise tam net belli değildir. Tazminat hukukunun konu alanı çok geniş ve kapsamlı olduğu için hangi olayda hangi mahkemenin görev aldığı somut olaya göre belirlenecektir. Görevli mahkemenin hangi mahkeme olduğu hususunda kararsızlığa düşerseniz bir avukata danışarak görevli mahkemenin hangisi olduğunu öğrenebilirsiniz.

 

TAZMİNAT DAVALARINDA DAVA SÜRESİ:

Bu konuda net bir bilgi verememekle birlikte bazı öngörülerde bulunabilmemiz mümkündür. Tazminat davaları çekişmeli davalar kategorisinde olduğu için doğal olarak biraz uzun sürebilmektedir. Bu süre yaklaşık 1 veya 2 sene arasıdır. Tabi ki bu süreleri uzatan veya kısaltan adli tatil, mahkemenin yoğunluğu, bu konuyla ilgilenen personellerin sayısı bu sürenin belirlenmesinde önem arz etmektedir. Ama dediğimiz gibi tazminat davaları genelde 1-2 sene içerisinde sonuçlanır.

Dosya sayısının çok olduğu Gaziantep Adliyesinde davalar uzun sürebilmekte ve bu durum müvekkillerin haklarının sürüncemede bırakılmasına sebep olabilmektedir. Dolayısıyla iyi bir avukat tercihi bu sürenin daha kısa sürmesinde önemli rol oynar.

 

TAZMİNAT DAVALARINDA AVUKATIN ÖNEMİ:

Yukarıda da gördüğünüz üzere tazminat hukukunun çok kapsamlı oluşu, sürelerin çok karmaşık bir yapıya sahip olması ve davaların uzun sürmesinden dolayı tazminat hakkımızın hukuki yollarla arayış sürecinde avukatın önemi yadsınamayacak derecede büyüktür. Yine aynı şekilde görevli mahkemenin hangi mahkeme olduğunu vatandaş bilemeyebilir. Bu hususta da avukatların hukuki bilgilerinden yararlanmanın sürece olumlu anlamda birçok katkısı olacaktır. Bir avukattan destek alınmadan çıkılan tazminat davası sürecinde istemeyerek de olsa süreci bilmediğimiz için bazı hak kayıplarına sebep olabiliriz. İşte tam bu noktada; avukatın önemi, sürece olan faydası ve hukuki bilgisi avukatın önemini bize bir kez daha kanıtlamaktadır.

 

Haklarımızın temini için hak arayış sürecini iyi bilmek gerekir o yüzden Gaziantep’te bulunan hukuk büromuzda, daha detaylı bilgiler sunmak bakımından siz değerli müvekkillerimizi bekliyor olacağız. Bu konuyla alakalı daha kapsamlı bir hukuki danışmanlık almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Tepkiniz Nedir?

like
1
dislike
0
love
0
funny
0
angry
0
sad
0
wow
0